Yaşantımız boyunca hatta hayatlar boyunca bitmeyecek bir konu: Kadınlar ve erkekler, kadın – erkek ilişkileri. Birçok kere anlatılmış olmasına rağmen kadın ve erkekler arasındaki en temel farkları madde madde bir kez daha özetleme ihtiyacı hissettim. Çünkü her şeyde olduğu gibi burada da büyük resmi görürsek, daha kolay çözüm ve çıkış yolları buluruz ya da ilişkiyi, karşımızdakini daha kolay kabul eder ve anlarız.
Evet, temel farklar:
- İlk fark erkeğin babadan Y kromozomu almasıdır. Böylece yükselen, patlayan testesteron hormonu sayesinde erkek beyni nesnelere, eylemlere ve rekabete daha meraklı, yön duygusu, üç boyutlu görme ve matematik konusunda daha iyi olmasını sağlar. Buna ek olarak beyinde cinsellikle ile ilgili bölgeyi güçlendirir. Bu bölge erkeklerde kadınlara göre iki kat daha büyüktür.
- Testesteron olmadığında beynin dil ile ilgili kısımları daha çok gelişir, bu yüzden kızlar daha çabuk konuşmayı öğrenir ve konuşmaktan hoşlanır.
- Her iki cinsiyetteki iç kulak tüy hücre sayısı aynı olmakla birlikte, kadınlarınki daha yoğun titreşmekte ve daha iyi işitmeye neden olmaktadır. İlk üç maddeyi esprili şekilde şöyle özetleyebiliriz: “Erkekler gördüklerine inanır, kadınlar duyduklarına! Bu yüzden erkekler yalan söyler, kadınlar güzel görünmeye çalışır.”
- Diğer bir fark, beyinde. Kadın ve erkek beyinlerinde limbik sistem farkıdır. Limbik sistem kadınlarda, erkeklere oranla daha büyüktür. Yani kadınlar daha duygusaldır. Bu da kadınlardaki depresyon olasılığını arttırır.
- Beynin iki yarısını birleştiren, geniş lif bandı olan korpus kollosum kadınlarda daha geniştir ve beynin her iki yarım küresi ile daha fazla hücre bağlantısı olduğundan, daha fazla alışveriş imkanı sağlıyor. Bu nedenle dil ve duygu arasında çok etkili bağlantı kurabiliyorlar, ve senaryo yazma kabiliyetleri de yüksek oluyor. Östrojenin de desteklediği bu durum ile kadınlar birden fazla işi aynı anda yapmak konusunda daha başarılılar. Bu sebeple, simultane tercümanların çoğu kadındır!
- Tüm bu bileşenlerin etkisiyle, bir kadın aynı anda 4.2 duygu, erkek ise aynı anda 1 tek duygu yaşayabilir ve konsantre olabilir.
- Ayrıca erkeğin düşünme yapısı x=y şeklinde olmasına rağmen, kadın ağaç yapısında düşünür. Yani bir kök düşünceden, dallar, kollar çıkar, oradan başka dallar vs. Bir ufak söz, kadının beyninde koca bir senaryo haline gelebilir. İşte bu da korpus kollosum’daki geniş bağlantılardan kaynaklanır.
- Kadının tat ve koku duyusu da bir erkeğinkinden daha güçlüdür.
- Kadının beyni çok faal, beyin kan akımı daha fazladır. Erkeğinki ise görece olarak daha sakindir. Erkeğin beyin faaliyeti düşük olduğu için uyarıcı ve heyecan arar. Öte yandan kadınların beyninde olup biten çok fazla şey olduğundan gereken ruh haline gelmeleri için yatıştırılmaları, flört etmeleri ve cesaretlendirilmeleri gerekir.
- Kadın beyninde dopamin seviyesi daha yüksektir, bu nedenle dikkatini daha çabuk toplar. Erkeklerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna kadınlara göre beş kat daha fazla rastlanır.
Yani insana kisaca bile biraz daha bilgi ile, taniyarak baktiğimizda, çoğumuzun esasen duygularimiz, düşüncelerimiz ve hormonlarimiz tarafindan yönetilen varliklar olduğunu görüyoruz.
Dolayısıyla İş Yaşamında da, kadınları yönetmenin yolu duygularını yönetmekten, erkekleri yönetmenin yolu da kesin, net ifadelerle konuşarak düşüncelerini yönetmekten geçer.