Skip to content

Sürdürülebilirlik ve iş dünyası, profesyonel hayatta artık yan yana ele alınması gereken iki başlık. Şirketler, çevreye karşı daha duyarlı olmak amacıyla çeşitli sürdürülebilirlik politikaları uygular. Dahası, günümüz müşterisi – tüketicisi de iklim sorunlarına, küresel ısınmaya kafa yoran şirketlere daha çok değer vermekte. Gerek bu hassasiyet gerek sürdürülebilirliğin başlı başına önemi, şirketleri de bu konuda proaktif olmaya itiyor. İş dünyasında sürdürülebilirlik, firmaların iş operasyonlarından kaynaklanan olumsuz çevresel ve sosyal etkileri ortadan kaldırması amacı taşır.

Şirketlerin, olumsuz çevresel etkileri azaltma stratejisi günümüzde pek çok proje ile beraber hayat bulmakta. Öyle ki 2030 yılına kadar ulaşılması amaçlanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sürdürülebilir kalkınma hedefleri bunun en önemli örneklerinden biri. Üstelik sürdürülebilirliği yalnızca çevresel şartlar üzerinden ele almak da eksik olur. Bunun içerisinde yoksulluk, eşitsizlik gibi sosyal gelişmeler de vardır. İş dünyasında sürdürülebilirlik; çevre ile beraber toplumu da olumsuz etkilemeden iş yapmayı ifade eder. Sürdürülebilir bir iş stratejisinin amacı ise bu alanlardan en az birinde olumlu bir etki yaratmaktır.

Giderek daha fazla sayıda kuruluş, işletme sürdürülebilirliği iş stratejilerine entegre etmekte. Şirketler sorumluluk üstlenmedi takdirde, bunun tersi gerçekleşir. Ve çevresel bozulma, eşitsizlik, sosyal adaletsizlik gibi sorunlara baş gösterir. Sürdürülebilir kuruluşlar, operasyonel kararlar alırken çeşitli faktörleri göz önünde bulundurur. Bunlar genelde çevresel, ekonomik ve sosyal faktörlerdir. Bu kuruluşlar, kısa vadeli kârların uzun vadeli yükümlülüklere dönüşmesini önlemek isterler. Bu nedenle iş faaliyetlerinin etkilerini izlerler. Sürdürülebilirlik ve iş dünyası, tüm bu unsurlar ele alınarak değerlendirilmesi gereken kavramlar. Ayrıca iş dünyasında sürdürülebilirlik farklı anlamlara da gelir. Örneğin, kimi işletme için sürdürülebilirlik ve iş dünyası üretimde sürdürülebilir malzemelerdir. Bir başka firma, sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefler. Peki sürdürülebilirlik nedir? Nasıl oluşur? Ayrıca sürdürülebilirlik ve iş dünyası nasıl ele alınmalıdır? İçeriğimizde merak ettiğiniz pek çok konuyu bir araya getirdik. İyi okumalar!

Sürdürülebilirlik Nedir?

Geniş anlamı ile sürdürülebilirlik, bir süreci sürekli devam ettirme yeteneğidir. Yani sürdürülebilirlik, konudan bağımsız olarak bir uygulama biçimini ifade eder. Çevresel anlamda ise tanım biraz daha özelleşir. Buna göre sürdürülebilirlik hakkındaki en yaygın tanım, BM Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun tanımıdır. Komisyon, “sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğini tehlikeye atmadan bugünün ihtiyaçlarını karşılayan kalkınmadır.” der. Sürdürülebilir uygulamalar ekolojik, insani ve ekonomik sağlığı destekler. Kaynakların sınırlı olduğuna yönelik bilinçlenmemizi sağlar. Kaynakların kullanım şeklinin sonuçlarına dikkat etmemiz gerektiği vurgular. Doğal veya fiziksel kaynakların tükenmesini önlemeyi amaçlamaktır. Böylece bu kaynakların uzun vadede kullanılmasını hedefler. Yani sürdürülebilirlik en basit ifadeyle gelecek nesiller ve onlara bırakacağımız dünya ile ilgilidir.

Sürdürülebilir politikalar, herhangi bir iş uygulamasının insanlar, ekosistemler ve ekonomi üzerinde gelecekteki etkileri vurgular. İnsan kaynaklı iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilikle ilgili endişeler yaygınlaştıkça sürdürülebilirlik de ivme kazanmaktadır. Bu nedenle dünya, öncelikle bu tür iş operasyonlarını benimsemeye başladı. Yeşil teknolojiye yapılan yatırımlar, diğer uygulama ve politikalar da bunu göstermekte. Bunun yanı sıra sürdürülebilirlik, genellikle üç ana başlığa ayrılır. Ekonomik, çevresel ve sosyal. Bu üç başlık farklı bir tarif ile “kâr, gezegen ve insanlar”dır. Çevresel sürdürülebilirlik, üretimin veya insan yaşamının sürmesi için korunması gereken atmosfer gibi faktörlere vurgu yapar. Sosyal sürdürülebilirlik ise ekonomik sistemlerin insani etkilerine odaklanır. Eşitsizlik, yoksulluk, istihdam oranları ile ilgilidir.

Son olarak sürdürülebilirlik kavramı, 1987 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından ortaya atılmıştır. 1983 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kurulan komisyon, 1987’de sürdürülebilir kalkınmanın tanımlanmasında standart haline gelen bir rapor yayımlamıştır. Bu raporda yer alan tanım ve tarifler, bugün de sürdürülebilirlik hakkındaki standartları karşılamaya devam etmekte. 1992 yılında, Rio de Janerio’da yapılan BM Çevre ve Kalkınma Konferansı da (Rio Konferansı) önemli bir adım olmuştur. Ulusların çevreye duyarlı yönetim şekilleri benimsemesine yönelik bir dizi ilke burada kabul edilmiştir. Örneğin, Rio Bildirisi ile Orman İlkeleri kabul edilmiştir.

Sürdürülebilirlik Standartları ve Sertifikalar

Peki belgelendirmeler nedir? Sürdürülebilirlik ve iş dünyası açısından önemli pek çok standart vardır. Sürdürülebilirlik standartları, aslında çeşitli kılavuzlardır. Bu kılavuzlar, çevresel güvenlik, gıda güvenliği, sosyal ve etik şartlar gibi konularda üreticiler, hizmet sağlayıcıları için hazırlanır. Şirketlere verimliliklerini artırmak için çeşitli yönergeler sunar. Dünya genelinde bu tür 400’ü aşkın standart olduğu belirtilmektedir.

Sürdürülebilirlik standartları, bir trend olarak 1980’lerin sonunda başlamıştır. 1990’larda organik gıda ve diğer ürünler için çıkan Ecolabels (eko etiketler) ilk örnekler arasındadır. Ecolabels gıda ürünlerine yönelik bir etiketleme sistemidir. Uluslararası ekolojik, organik ve doğal ürün sertifikasyon programı olan Ecolabels, gönüllü bir belgelendirmedir.

ISO 14001 de en yaygın çevresel sürdürülebilirlik standartları arasındadır. Çevresel sorumluluklarını yönetmek için pratik araçlara ihtiyaç duyan her şirket, ISO 14001 standardını benimsemeli. Faaliyet alanı veya sektörü ne olursa olsun her şirket için bu belge önemlidir. ISO 14001, şirketin içindekilere olduğu kadar paydaşlara da çevresel etkinin iyileştirildiği konusunda güvence sağlar.

IFRS (ISSB) ise Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kuruludur. IFRS’nin dört temel hedefi vardır: Sürdürülebilirlik açıklamalarında küresel standartlar oluşturmak, yatırımcıların bilgi ihtiyacını karşılamak, şirketlerin kapsamlı sürdürülebilirlik bilgileri sunabilmesini sağlamak ve paydaş gruplarını hedefleyen açıklamalarla birlikte çalışabilirliği kolaylaştırmak. IFRS şirketlere sürdürülebilirlikle ilgili güvenilir bilgi sağlamayı amaçlar.

Sürdürülebilirlik standartları arasında TCFD (İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü) oldukça önemlidir. Bu sayede kuruluşlar, iklim riskleri gibi konuları daha etkili bir şekilde değerlendirir. Kısa, orta ve uzun vadedeki riskleri de daha iyi bir şekilde ele alırlar. TCFD bu noktada kendini şeffaflığa adamıştır. Bu şekilde, iklimle ilgili risklerin potansiyel mali sonuçlarına ilişkin anlayışın artmasını amaçlar.

Sürdürülebilirlik standartları bunlarla sınırlı değildir. CDP (Karbon Saydamlık Projesi), UNFSS (Birleşmiş Milletler Gıda Sistemleri Zirvesi), B Corp gibi birçok standart ve sertifika da bulunmaktadır. Genellikle kâr amacı gütmeyen kuruluşların oluşturduğu bu standartlar, sürdürülebilirlik ve iş dünyası açısından son derece önemlidir.

Sürdürülebilir İş Modelleri Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilirlik ve iş dünyası söz konusu olunca çeşitli iş modelleri de önemlidir. Günümüzde sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak birçok şirket için en önemli öncelikli hedefler arasındadır. Genel olarak müşteriler de dünyaya olumlu etki sunmayı önemseyen şirketlere yönelir. Bunun yanı sıra sürdürülebilirlik sadece büyük şirketler için geçerli değildir. Her büyüklükteki işletme, belirli uygulamaları takip ederek bu konuda stratejiler oluşturmalı. Öncelikle sürdürülebilir iş modeli nedir bir bakalım. İşi sürdürmeye yardım eden kaynakları tüketmeden operasyonların sürdürülmesi demektir. Bu model, çevresel etkileri değerlendirir. Raporlamada da şeffaf ve eksiksiz olan bir yapı sunar. Bu modelin çeşitli faydaları vardır. Örneğin, şimdi olduğu kadar uzun vade içerisinde de başarı vadeder. Sezonsal iş modelleri, trendler kısa bir süre kârlıdır. Bununla beraber uzun vadeli stratejiler de vardır. Bu iş modelleri açısından da değerlidir. Birkaç sene sonra da kârın devamlılığını destekler. Kullandığınız kaynakları uzun vadede kullanmaya da devam edebilirsiniz.

Peki sürdürülebilir iş modelini nasıl oluşturacaksınız? İlk adımda kaynak kullanımınızı planlayın. İhtiyacınız olan hammaddelerin bir listesini yapın. Malzemelerinizi nereden temin edeceğinizi düşünün. Kaynakların nereden geldiğini ve nasıl taşındığını düşünün. Yakıt maliyetini nasıl azaltabilirsiniz, listenizdeki en riskli kaynaklar nelerdir ve onlara olan ihtiyacınızı nasıl azaltabilirsiniz? Bunları planlayın. İkinci adımda iş süreçlerinizi ana hatları ile belirleyin. Örneğin, en çok israfa yol açan üretim süreçleriniz hangisi? Bunu nasıl en aza indirebilirsiniz? Peki ya ürünlerinizi nasıl paketliyorsunuz? Ayrıca atıklarınızı tekrar değerlendirir misiniz Peki çalışma koşullarınız nasıl? İşçileriniz, personeliniz adil ücret alıyor mu? Mola zamanlarına saygı duyuluyor mu? Sektörünüz elveriyorsa personelinizin uzaktan çalışmasına da izin verebilirsiniz. İş akışlarında ise kâğıdı ortadan kaldırıp bulut bilişim altyapısı kullanabilirsiniz. Ayrıca müşterilerinizi sürdürülebilirlik konusundaki tartışmalarınıza dâhil de edebilirsiniz. Çevrim içi gruplar aracılığıyla tüketicilerinizin sürdürülebilirlik fikirlerini kitlesel olarak alabilirsiniz. Sürdürülebilirlik ve iş dünyası konularında tüm bunlarla yola koyulabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporlaması ve Şeffaflık

Raporlama ve şeffaflık son derece önemlidir. Sürdürülebilirlik raporlaması, şirketlerin eylemlerinin çevre, toplum ve ekonomi üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini aktarmasını sağlar. Sürdürülebilirlik raporu veya raporlaması ile şirketler çevresel, sosyal ve yönetimsel hedeflerine doğru ilerlemelerini açıklar. Bunun birçok faydası vardır. Sürdürülebilirlik raporu neden önemli bakarsak bunu birçok madde ile açıklayabiliriz. Örneğin, sürdürülebilirlik raporlamasının faydaları arasında kurumsal itibarın artması vardır. Tüketici güveninin artması, riskler ve fırsatlar konusunda daha şeffaf olmak gibi farklı faydaları da vardır. Başka olumlu değerler de vardır. Sürdürülebilirlik raporlaması, uzun vadede şirketlerin riskleri ve fırsatları değerlendirmesine, yeşil operasyonları sürdürmelerine, maliyet tasarrufunu artırmalarına yardımcı olur.

Peki sürdürülebilirlik raporu nasıl oluşturulur? Öncelikle gereksinimleri belirleyin. Bir şirketin sürdürülebilirlik raporunun, zorunlu düzenlemelere uygun olduğunu göstermesi gerekir. Örneğin, AB, belirli büyük şirketlerin çevresel ve sosyal konularla ilgili bilgileri açıklamasını şart koşar. Birleşik Krallık ise şirketlerin yıllık sera gazı emisyonlarını açıklamasını şart koşar. Buna göre mevzuat uyumluluğu gereklidir. Bunun yanı sıra şeffaflık çok önemlidir. Tam bir şeffaflık için ise sürdürülebilirlik raporlarına fotoğraflar, sayılar, grafikler, infografikler eklenmelidir.

Şirketinizin bu konudaki karnesini ortaya çıkarmak için İndeks’in profesyonel ekibinden hizmet alabilirsiniz! İndeks’ten içerik-tasarım-çeviri-dijital uygulamaları kapsayacak şekilde “paket teslim” rapor alın veya yalnızca içerik ya da sadece tasarım-uygulama hizmeti de alabilirsiniz. Bunun için Sürdürülebilirlik Raporları sayfasını ziyaret edin!

Sürdürülebilirlik Eğitimi ve Farkındalığı Artırma

Sürdürülebilir kalkınma için eğitim programları da vardır. Bu eğitim, insanların daha kaliteli yaşam sürdürmelerine katkı sağlar. Bunun için gerekli bilgi, beceri, değer ve dünya görüşlerini geliştirir. Geleceğe yönelik olan bu eğitimler, çevreyi korumayla ilgilidir. Ayrıca ekolojik ve sosyal açıdan daha adil bir dünya yaratmaya odaklanır. Bu eğitimler bireyler, öğrenciler, topluluklar, şirket çalışanları vs. gibi pek çok kesime içindir. Bu tür eğitimlerin içerisinde öne çıkan başlıklar aşağıdaki gibidir:

  • Bilinçlendirme: Farkındalığın artması ve buna yönelik eylemleri amaçlar. Topluluk içinde sürdürülebilirliğe dair değişimi başlatmak için bilgi, beceri ve kapasitenin ortaya çıkmasını hedefler.
  • Herkes İçin Eğitim: Sürdürülebilirlik eğitimi her yaştan, her kökenden insanı kapsar. Buna göre geniş bir eğitim anlayışı sunar. Bu doğrultuda yaşam boyu öğrenme esastır.
  • Politik Sistemler: Sürdürülebilirlik eğitimi çevresel, sosyal ve ekonomik olaylar ile politik sistemler arasındaki bağlantıları anlamaya yardım eder. Güncel ekonomik konular politik sistemlerle yakından ilgilidir.
  • Eleştirel Düşünme: Sürdürülebilirlik eğitimi, bireyleri ve grupları eleştirel düşünmeye teşvik eder.
  • Faaliyetlerin Etkisini Görme: İnsanların kolektif faaliyetlerinin dünyanın ekosistemini nasıl değiştirdiğini göstermek de sürdürülebilirlik eğitimlerinin amacıdır.