Skip to content

Uzmanlar

[vc_row css=”.vc_custom_1586197115242{margin-top: 30px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Dikey uzmanlıkta geliştirdikleri bilgilerini cömertçe paylaşan konuşmacılarımız, bilim-inovasyon-tıp-teknik-sanat ve çapraz birikimleriyle ihtisaslarını konuşturuyorlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]

Uzman Ara

En Geniş Konuşmacı Portföyü



Ercüment
Büyükşener

Dijital İletişim Danışmanı, Öğretim Görevlisi

Biyografi

Ercüment Büyükşener profesyonel kariyerini dijital iletişim üzerine inşa etmiş bir uzman. Büyükşener’in tabiriyle şirketler ve markalar için bu dünyanın kodlarını anlamak ve iş süreçlerine entegre etmek kaçınılmaz. En büyük zenginlik ise sahip olunan veri ve bu veriyi doğru okuyup doğru analiz ederek proaktif adımlar atabilmek. Büyükşener, kurumlar için dijital iletişim stratejisi kurgularken aynı zamanda kitlesel iletişimden birey iletişimine dijital bir yolculuk tasarlıyor.

Dijital iletişim stratejileri, yeni medyaya entegre olmak

Dijital yerlilerden de dijital göçmenlerden de olsak dijital vatandaş olmanın, dijital iletişimin, dijital düşünmenin, dijital ekosistem ve istatistiklerin inovasyona etkilerinin olmazsa olmazlarını paylaşan Büyükşener, medya okuryazarlığının yeni medyayla entegre olmasının önemine de dikkat çekiyor.

Bugün iş dünyasında fırsatların şekli de zemini de hızla değişiyor. Ercüment Büyükşener, yeni dünyanın bir parçası olmak ve yeni nesil bir marka yapısına kavuşmak için fiziksel tedbirler ve aksiyonlardan daha çok fikirlerin yenilendiği ve kabul gördüğü kurumsal bir ortak akıl yaratabilmek gerektiğini savunuyor. Büyükşener kurumlara büyük veriye değil, küçük iç görülere odaklanmaları, yapıcı değil, yıkıcı bir değişimi başlatmaları ve insanlara sadece ürün ve hizmet değil, ilham vermeleri gerektiğini anlatıyor.

Dijital Dönüşüm Danışmanlığı

Büyükşener, 2005 yılına kadar sektöründe öncü firmalara dijital iletişim alanında proje danışmanlığı yaptı. İnternet girişimciliğine 2006 yılında başlayan Büyükşener, SONY markasından bağımsız olarak oluşturduğu Kulüp VAIO Türkiye markasını, 2007 yılında SONY Avrupa’ya kabul ettirerek, projesiyle 21 ülkeye örnek gösterildi. Girişimcilik serüveninin yanı sıra Büyükşener, dijital iletişim alanında PR, reklam ajanslarına ve markalara Dijital İletişim, Dijital Dönüşüm, Dijital Verimlilik Danışmanlığı hizmeti veriyor.

Büyükşener’in bugüne kadar Dijital İletişim Danışmanı ya da Direktörü olarak görev aldığı pek çok proje uluslararası ödüllerle buluştu.

Ercüment Büyükşener 2011 – 2020 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi’nde Sosyal Medya ve Dijital İletişim konularında eğitim vermiştir. Şu an aktif olarak Boğaziçi Üniversitesi BÜYEM bünyesinde gerçekleştirilen IAB Dijital Pazarlama Sertifika Programında öğretim görevlisi olarak yer almaktadır. Danışmanlık kapsamında ise Dijital Pazarlama – Dijital Marka – NFT – Blockchain Projeleri gibi güncel konular bulunmaktadır. Ercüment Büyükşener, mobil ofis anlayışıyla, hizmet veren Hayal Akademisi şirketinin de kurucu ortağıdır.

Konuşma Konuları

DİJİTAL VATANDAŞ OLMAK VE DİJİTAL VATANDAŞLIK

* Dijital Vatandaşlığı Nasıl Boyutlandırmalıyız?

  • Dijital Erişim Boyutu
  • Dijital Ticaret Boyutu
  • Dijital İletişim Boyutu
  • Dijital Okur – Yazarlık Boyutu
  • Dijital Etik Boyutu
  • Dijital Kanun Boyutu
  • Dijital Hak & Sorumluluklar
  • Dijital Sağlık Boyutu
  • Dijital Güvenlik Boyutu

DİJİTAL İNOVASYON & DİJİTAL DÜŞÜNMEK

  • Dijital Ekosistem ve İstatistiklerin İnovasyona Etkileri
  • Dijital Dönüşüm, Veri, İnovasyon
  • Dijital Vatandaşlık / Dijital Yerliler ve Dijital Göçmenler
  • Dijital İş Kültürü ve Ayak İzlerimiz
  • Dijital İnovasyonun Dünyanın Üretim (Kültür) Süreçlerine Etkileri
  • Dijital İnovasyonun Dünyanın Dağıtım (Network) Süreçlerine Etkileri
  • Dijital İnovasyonun Dünyanın Yönetim (Veri) Süreçlerine Etkileri
  • Bugün ve Gelecekte Dijital Cihaz Ekosistemi
  • Toplum 5.0 İnşası ve Dijital Yıkım

DİJİTAL PAZARLAMA İLETİŞİMİ

  • Dijital İletişimin Evrimi Nasıl Gerçekleşti?
  • Dijital Vatandaşın Tanımlanması
  • Dijital Müşterinin Tanımlanması ve Takibi
  • Kitleden İletişimden Birey İletişimine Dijital Yolculuk
  • Dijital İletişim Stratejisi Nasıl Oluşturulmalı
  • Dijital İçerik Stratejisinin Kriterleri
  • Dijital İletişim Kanalları Stratejisinin Belirlenmesi
  • Online İtibar Yönetimi
  • Dijital İletişimin Yönetim Döngüsü

YENİ NESİL MARKA OLMAK!

Konuşmaya Ara Verin, Dinleyin

  • Karmaşadan Uzaklaşın, Sadeleşin
  • Markanıza Avukatlar Değil, Havariler Yaratın
  • Büyük Veriye Değil, Küçük İç Görülere Odaklanın
  • Yapıcı Değil, Yıkıcı Bir Değişimi Yönetin
  • İnsanlara Sadece Ürün ve Hizmet Değil, İlham Verin
  • Kurum Kültürünü Sabitleştirmeyin, Zenginleştirin
  • Sanayi Ekonomisinden Bilgi Ekonomisine Geçin
  • İyi Fikirlere Hemen Âşık Olmayın, Önce Onları Öldürün
  • Sosyal Bir Medya Değil Sosyal Bir Marka Yaratın

 

KURUMSAL DİJİTAL REHBERLİK KOALİSYONU & DİJİTAL PAZARLAMA CASE’LERİ

  • Bu Koalisyonu Kim Kurmalı?
  • Bu Koalisyonu Kim Yönetmeli?
  • Bu Koalisyonda Kimler, Nasıl Yer Almalı?
  • Bu İş Birliği Sürecinden Nasıl Bir Çıktı Elde Edilmeli?
  • Bir Dizi Nasıl İzletilir?
  • Bir Üniversite Nasıl Doldurulur?
  • Lokalleşme & Bireyselleşme
  • Müşteriyi Dinleme
  • Context – Content
  • Online Satış
  • Veri
  • Hikaye

Şeref
Oğuz

Gazeteci, Yazar

Tüketici İçgörüsü

Karar Verme

Davranış Ekonomisi

Tutum Davranış

Pazarlama Trendleri

Akıllı Alışveriş

Biyografi

Şeref Oğuz Türkiye’nin önde gelen ekonomi yazarı ve ekonomist gazetecilerinden.

Ekonomiden teknolojiye güncel gelişmeler

Ekonomi alanına sığmayan ruhu, bilişim ve teknoloji ağırlıklı alanlarda kritik roller üstlenmesine vesile oldu. Örneğin, dünyanın ilk sanal mitingine (1996) imza atan Şeref Oğuz, “bedensiz özgürlük ve sanal kültür” üzerine sayısız makale, yazı ve söyleşi üretti. Anadolu’yu karış karış dolaşarak KOBİ’lere Yeni Ekonomi Konferansları veren Şeref Oğuz, uzun yıllar Sabah Gazetesi’nde Ekonomi Müdürü ve köşe yazarı olarak çalıştı.

Kabına sığmayan fikirlerini eğitiminde de görebilirsiniz. Oğuz, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu, aynı üniversitede yüksek lisans ve ekonomi doktorası yaptı. Londra Üniversitesi’nde “Sufficent Knowledge” konusunda araştırmalar gerçekleştirdi, gazeteciliğe Sabah Gazetesi’nde (1970) başladı. Oğuz, Tercüman Gazetesi Ekonomi Servisi Müdürlüğü, Günaydın Gazetesi Bölge Gazeteleri Yayın Sorumluluğu, Meydan Gazetesi Ekonomi Yönetmenliği, Milliyet Gazetesi Ekonomi Yönetmenliği ve Kanal 6 ve Yeni Yüzyıl’da yöneticilik görevlerinde bulundu, Dünya Gazetesi’nde yazdı. Şeref Oğuz halen Nasıl Bir Ekonomi Yayın Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.

Eğitim projeleri

Bilgi ekonomisi, yeni ekonomi ve değişim üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Şeref Oğuz, Internet Society kurucularından. İnternetteki ilk büyük Türk gazetesi Milliyet.com projesini yöneten Şeref Oğuz, bilgisayar destekli eğitim için geliştirilen “Her Okula Internet” projesinin öncülerinden.

Yönetim danışmanlığı

Yıllar içinde cesaretle gazeteciliğe ara veren Oğuz, 1999’da Koç Holding Yeni Ekonomi danışmanlığı görevini üstlendi.  Oğuz, Koç Holding Bilgi Grubu Danışmanı olarak görev yaptı. Bilgi Üniversitesi e-MBA akademik kadrosunda Sanal Kültür dersleri verdi. Ulusal Rekabet Araştırmaları Kurumu, Türkiye Zekâ Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği yapıyor. Oğuz, aynı zamanda Türkiye Satranç Federasyonu Yönetim Kurulu, Internet Kurulu üyesi. Şeref Oğuz, Meclis Bilgi Grubu parlamento dışı üyeliğinde de bulundu.

İstanbul Sanayi Odası (ISO)’da Danışman olarak görev yapan Şeref Oğuz, TRT, Habertürk, Ekotürk, BloombergHT, NTV, Kanal24 kanallarında gündemin nabzını tutuyor.

Konuşma Konuları

  • Makro-mikro ekonomi
  • Teknoloji yönetimi
  • Türkiye’de iş yapma kültürü
  • Küresel trendler
  • Değişim-dönüşüm yönetimi
  • Eğitim

Videolar

Güler
Aras

Akademisyen, Finans ve Muhasebe Profesörü Finans, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi (CFGS) Kurucu Direktörü

Biyografi

Prof. Dr. Güler Aras, akademik çalışmaları, yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirdiği konuşmalarla dikkat çeken bir akademisyen. Sürdürülebilirlik, finans, bankacılık, sermaye piyasası, kurumsal yatırımcılar, stratejik sektör çalışmaları, kurumsal sosyal sorumluluk ve kurumsal yönetim alanlarında uzmanlaşan Aras’ın, 11’ i uluslararası olmak üzere 20 kitabı, 200’den fazla makalesi bulunuyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Finans Ana Bilim Dalında öğretim üyesi ve “Finans, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Araştırma ve Uygulama Merkezi” Direktörü görevini sürdüren Aras, 2013 yılına kadar İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü olarak çalışmıştır. DeMontfort Üniversitesi’nde (İngiltere) misafir öğretim üyeliği yapan Aras, uluslararası araştırma projeleri yürütüyor.

Aras’ın konuşma konularından biri, bugün pek çok kurumun sıklıkla kullandığı “sürdürülebilirlik” kavramı. Aras, bu popüler kavrama farklı bir bakış açısı getiriyor. İşletmelerin sürdürülebilir performansa ulaşma sürecini, sosyal sorumluluk bilinciyle faaliyetlerini gerçekleştirmelerinin önemini, bunun sürdürülebilir firma performansına katkısını dinleyicilerle paylaşıyor. Kısaca, her işletmenin temel hedefi olan “sürdürülebilir bir firma yaratabilmenin” ipuçlarını veriyor. Aras’ın ilgi gören konuşma başlıklarından birini de “Basel” oluşturuyor. Basel bankacılık düzenlemelerinin firmaların kredilendirme sürecinde ne tür değişiklikler getireceğini ve firmaların bu sürece ne şekilde hazırlanması gerektiğini anlattığı toplantılar, küçük ve orta ölçekli şirketlerden uluslararası kuruluşlara kadar farklı ölçekteki pek çok firmaya yol gösteriyor.

Kriz yönetimi, Aras’ın uzmanlık alanı. Krizlerde finansal yönetimi, firmaları başarısızlıktan kurtaran ve sürdürülebilir bir performansa ulaşmalarını sağlayan önemli unsurlardan biri olarak tanımlayan Aras bu alanla ilgili yaptığı konuşmalarında, firmaların kriz ortamında faaliyetlerini nasıl yöneteceklerini, finansal ve finansal olmayan önlemleri ve uygulamaları aktarıyor.

Aras, Georgetown University McDonough School Business Center for Financial Market and Policy’de misafir öğretim üyeliği görevini üstlendi. On tanesi uluslararası olmak üzere çok sayıda akademik derginin yayın kurulunda görev alıyor, uluslararası ve ulusal konferansların sürekli bilim kurulu üyeliğini gerçekleştiriyor. Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü -IMA Turkish Chapter– kurucu üyeliği ve başkanlık görevini yürütmüş olan Aras, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarındaki çalışma komisyonu üyelikleri ile birlikte Türkiye Şeffaflık Derneği’nin de kurucu üyeliğini yürütüyor.

Konuşma Konuları

  • Sürdürülebilir İşletme Performansı
  • Kurumsal Sosyal Sorumluluk
  • Basel ve Risk Yönetimi
  • Kriz Yönetimi: Hazırlan, Tanımla, Analiz Et, Çözümle
  • Ekonomi

Sinan
Ülgen

Risk Yönetimi Uzmanı, EDAM (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi) YKB, İstanbul Ekonomi Danışmanlık Kurucu Ortağı

Ekonomik Gelişmeler

Siyasi Analizler

Kamuoyu Araştırmaları

Türk Dış Politikası

Jeostratejik Öngörü

Biyografi

Sinan Ülgen, Brugge Avrupa Koleji’nde Avrupa Topluluğu konusunda yüksek lisans eğitimi aldı. Dışişleri Bakanlığı’nda Birleşmiş Milletler Dairesi’nde çalıştı. Brüksel’de AB nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği’nde görev yaptı; Gümrük Birliği’yle ilgili olarak Türkiye’nin müzakere pozisyonunun belirlenmesine katkıda bulundu. 1996’da T.C. Trablus Büyükelçiliği’nde görev aldı.

Türkiye’nin Avrupa Birliği serüveninin en hareketli dönemlerinde, müzakere pozisyonunun belirlenmesinde görev yapmış deneyimli bir diplomat, risk yönetimi strateji uzmanı. Ülgen çalışmalarını Düşünce Kuruluşları, Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) ile İstanbul Ekonomi Danışmanlık bünyesinde kurum ve kuruluşların gelecek analizleri ve pozisyon alma ihtiyaçlarını karşılayacak bilgi analizleri yaparak sürdürüyor. Yerel ve çok uluslu kurumların danışmanlığını üstleniyor, fikirlerini paylaştığı platformlarda uzun ve orta vadeli öngörülerle dikkat çekiyor.

Strateji oluşturma, risk yönetimi

“Ekonomik krizden sonra kapitalizm bir ana sistem olarak muhafaza edilecek. Ancak aşırılıklarının törpülendiği bir kapitalizme geçiş söz konusu olacak.” İfadeleriyle günümüz geçiş toplumuna açıklık getiren Ülgen’e göre dünya liderleri, parasını harcadıkları ve belirli bir dönem bazı sıkıntılara göğüs germesini istedikleri vatandaşlarına bugün yaşanan tipte bir krizle bundan 3-5 yıl sonra yeniden karşılaşmayacaklarının garantisini vermek zorunda. Bu tip garantilerin verilmesi ise nihayetinde uluslararası sistemin yeni ve farklı bir tasarımından geçiyor. Bu tasarım, etkinlik ile istikrar, risk ile getiri arasındaki dengeyi daha farklı kuracak. Bu açıdan bakıldığında bu krizin kapitalist sistem açısından da bir dönüm noktası olduğunu söylemek mümkün belki de. Kapitalizm bir ana sistem olarak muhafaza edilmeye devam edilecek. Ancak aşırılıklarının törpülendiği bir kapitalizme geçiş söz konusu olacak. Ülgen, AB ilişkilerinde Türkiye’nin önümüzdeki dönem yapacağı reformlar, başta bankacılık, enerji gibi kritik sektörlerde beklenen değişimler ve Türkiye’nin daha fazla yatırım çekmek için yapması gerekenler konusunda da danışmanlık veriyor.

Konuşma Konuları

  •  Dış Politika ve Ekonomide Sıcak Gelişmeler
  •  Risk Yönetimi, Jeostratejik öngörüler
  •  Türkiye ve Bölgesel İlişkiler
  •  Türkiye’nin Sürdürülebilir Kalkınması
  •  Küresel İklim Değişikliği ve Küresel Sosyal Sorumluluk Boyutu

Videolar

Şafak
Özsoy

Jeoloji Mühendisi, TULİP Sürdürülebilir Merkezi Kurucusu

Biyografi

Şafak Özsoy, uzun yıllardır sürdürülebilirlik konusuna emek veren fikir önderlerinden. Birleşmiş Milletler Risk ve Afet Ofisi Türkiye Temsilcisi. Birleşmiş Milletler (UNDRRMCR 2030 – İklim değişikliği karşında şehirler güçlendirilmesi programı) Danışmanı. Özünde yer bilimci, İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği mezunu.

36 yıllık sanayi tecrübesiyle, değişen ve dönüşen yönetsel süreçlerin tasarlanması, şirketlerin sürdürülebilirlik yol haritalarının oluşturulması odağında çözümler oluşturuyor. İklim risk ve kırılganlıklarına karşı dirençli şirketlere dönüşüm için entegre çözümler üretiyor.

Şafak Özsoy, 21. yüzyılı bir iklim yüzyılı olarak tanımlıyor ve zor bir dönüşüm süreci içinde olduğumuzu vurguluyor. “Küresel anlamda iklim değişikliğine bağlı dünyanın ısınması ve beraberindeki sistemler devam ediyor. Biz karbondioksit emisyonlarını ya da sera gazı emisyonlarını, durdurmadıkça bu etki devam edecek. Bugün bile durdursak sonuçları yine devam edecek…”

Şafak Özsoy’a göre, dünya artık “yeter” diyor. İklim değişikliğinin yaratacağı farklı durumlarla her gün karşı karşıya geleceğiz; artık “gardımızı almanın zamanı”. Özsoy, daha dayanıklı şehirler, dayanıklı bireyler, dayanıklı şirketler için araştırma geliştirmeye ve dönüşüme ihtiyacımız olduğunu ifade ediyor. Çevre ve doğa konusundaki hassasiyetin sürdürülebilirlik bakışı için yeterli olmadığını vurgularken sürdürülebilirlik denildiğine sosyal altlığı mutlaka geniş çerçevede düşünmenin, kadın, çocuk ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularının önemli olduğunun altını çiziyor.

Konuşmalarında iklim değişikliği kadar “İklim mültecileri” sorununu da dile getiriyor. “Netice itibarıyla bu iklim yüzyılının baskısı içinde hepimiz bir dönüşüm içinden geçiyoruz. Ne kadar farkındayız, bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim birey olarak evlerimizde, ülkeler nezdinde iş yapma modellerimizde, ulusal hükümetlerde ve yerel boyutta belediyeler nezdinde yapacak çok şey var…”

Özsoy’un 2002 yılında kurduğu Tulip Sürdürülebilirlik Merkezi, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmaya devam ediyor.

Konuşma Konuları

  • ŞİRKETLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOLCULUĞU
    Sürdürülebilirlik yolculuklarında şirketlere yol gösteren, uzun dönemde yol haritalarına odaklı yetkinliklerin yönetimi ve sistemsel dönüşümü ele alan bütüncül bir yaklaşım

  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STRATEJİLERİ
    Şirketlerin sürdürülebilirlik yolculuklarında uygunluk yükümlülükleri ile şirket yönetimlerinin 21. yy gerekliliklerine yanıt veremeyeceği gerçeğine doğru bir gidiş söz konusu. Bu bağlamda sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarda stratejik dönüşüm önemli bir nokta. Bütüncül bir bakış içinde sürdürülebilirliğe geçiş dönüşümü odaklı bir yol haritası ile yapılmalı
  • SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLERE DOĞRU
    Cazibe merkezlerine dönüşen şehirler ekonomik kalkınmanın da odağında yer alıyor. 21.yy’da iklim baskısı altında bütüncül bir dönüşümle şehir yönetimlerinin yeniden ele alınarak yönetsel süreçlerinin de dönüşümünü sağlamak gerek

  • İKLİM YÜZYILI VE DİRENÇLİLİK MEKANİZMALARI
    21.yy bir yanda azaltım taahhütlerinin giderek netleştiği diğer yanda uyum özelinde hayatın her alanında yapısal değişim ve dönüşümlere bizleri ulaştıracak nitelikte. 21.yy’da riskin dirençliliğe kayışı ve tüm süreçlerin bu doğrultuda ele alınması temel amaç. İklim yüzyılı sadece azaltım hedefleri ile değil enerjinin karbon arındırılmasını ve sistemsel bir dönüşümü de gerekli kılıyor

Saffet Emre
Tonguç

Tarihçi, Seyahat Yazarı, Profesyonel Rehber

Turizm

Butik Oteller

Büyük Oteller

Boğaz Turu

Gezilecek Yerler

İlginç Rotalar

Biyografi

Saffet Emre Tonguç tarihçi, gezgin, yazar. Türkiye’nin en ünlü rehberi. Duygularını, “Gitme tutkusu kişinin genetik kodlamasında var. Bu istek benim açımdan vizyonumu açan, ufkumu genişleten bir unsur oldu. Çoğu insan hayatı, çalışıp mal edinmek olarak görüyor. Oysa önemli olanın beyinsel anlamda bir zenginliğe ulaşabilmek olduğunu düşünüyorum” sözleriyle açıklıyor.

Bugüne kadar yüzden fazla ülkeye birçok kez giden Tonguç, Türkiye’nin dünyada görülmesi gereken ilk yerlerden biri olduğunu ancak tanıtımına yönelik önemli eksikliklerin bulunduğunu söylüyor. “A ile B arasındaki en kestirme yol Türkiye. Bu nedenle de inanılamayacak kadar çok sayıda uygarlık izlerini Türkiye’de bırakmış. En güvenilir rehber kitaplardan ‘Lonely Planet’ın Türkiye bölümünde; ‘Yunan kalıntılarını görmek istiyorsanız Yunanistan’a değil Türkiye’ye; Roma kalıntılarını görmek istiyorsanız İtalya’ya değil Türkiye’ye gidin’ diyor. Bu çok doğru bir tespit. Ancak bunun farkında değiliz ve değerini bilmiyoruz. 100’ün üzerinde ülkeye gittim, ancak hala en çok etkilendiğim yerlerden biri Anadolu” diyor.

Turizm Bölümü öğrencisiyken profesyonel rehberliğe adım attı. Amatör fotoğraf çalışmaları, ABD ve Avustralya başta olmak üzere, çeşitli uluslararası yayınlarda yer aldı. ABC Televizyonu’nun “Good Morning America” programında sunuculuk yaptı. Türkiye Turist Rehberleri Birliği tarafından  “Türkiye’nin En Çok Seyahat Eden Rehberi” seçildi, “Yılın Seyahat Yazarı” olarak ödüllendirildi.

Konuşma Konuları

  • Görülecek 101 Yer; Dünyada, Avrupa’da, Amerika’da, Türkiye’de…
  • Istanbul ve gece
  • Türkiye’nin zenginlikleri
  • Ayrıcalıklı rotalar

Videolar

Prof. Dr.
Acar Baltaş

Psikolog, Baltaş Grubu Kurucusu

Biyografi

Prof. Dr. Acar Baltaş, Türkiye’de geniş kitlelere, psikolojinin insan ihtiyaçları ve iş hayatının sorunları için bir çözüm olduğunu gösteren öncülerden biri.

Stresi yönetmek, beden dilini kullanmak

Stres ve beden dili kavramlarını Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la birlikte Türkiye’ye tanıtan isim. Yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlayan Acar Baltaş, doktora çalışmasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda “yüksek beyin fonksiyonları” konusunda yaptı. 1981’de klinik nörofizyoloji alanında Tıp Bilimleri Doktoru (M. Sc. Dr.), 1986 yılında Uygulamalı Psikoloji Doçenti, 1996 yılında da Profesör unvanını aldı. 1977-1997 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda çalıştı.

Liderlik ve ekip çalışması seminerleri

1983’ten bu yana tıbbi ve örgütsel psikoloji alanındaki bilgilerini iş hayatının ihtiyaçlarıyla bağdaştırarak liderlik ve ekip çalışması konusunda seminerler vermekte, uygulamalar yapmakta,  kitaplar yazmakta ve insan kaynakları alanında hizmet veren Baltaş Grubu’nu yönetmektedir.

1996-1999 yılları arasında Türk A Milli Futbol Takımı’nın, 2002-2003 sezonunda Galatasaray Futbol Takımı’nın psikolojik danışmanlığını yapan Baltaş, bu görevi 2005 yılında Türk A Milli Futbol Takımı’yla sürdürdü. Ayrıca, 2009-2016 yılları arasında Harp Akademileri’nde kurmay subay adaylarına ve her rütbede terfi eden generallere kişilik bilimi ve liderlik eğitimleri verdi.

Hayatın farklı alanlarında

Çocukluk ve gençlik yıllarında yüzme, su topu ve futbol sporlarıyla ilgilenen Baltaş; onyedi yaşında Veliefendi Hipodromu’nda çalışmaya başlamış; otel resepsiyonistliği, takdimcilik, disc jockey’lik, turizm rehberliği ve öğretmenlik yaparak hayatın farklı cephelerini tanıyarak sıradan gibi gözüken işleri yapanların emeğine saygı göstermeyi öğrenmiştir.

Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la evli ve iki çocuk babasıdır.

Konuşma Konuları

Krizde Zor Zamanlarda Liderlik

  • Çalışanlar neden “tükenme duygusu yaşıyor?
  • Krizde yönetici iletişimi ve tutumu nasıl olmalı?
  • Uzaktan çalışmaya yatkın kişilerin özellikleri
  • Uzaktan çalışmak ve uzaktan yönetmek
  • Yeni normlarla hayata ve ofise dönmek
  • Değerler ve kurum kültürünün önemi
  • Nasıl üstesinden gelir ve kendi hikâyemizi yazarız?

21.Yüzyıla Hoş Geldiniz

(Yenidünya, Farklı Bir Yönetim Anlayışı)

  • Öngörülemeyen koşulların öngörülebilir olduğu bir süreç
  • Kriz nedir, nasıl yönetilir?
  • Risk hesabı ve risk algısı
  • Neden zorlanıyoruz?
  • İletişim -ilişki – bağ kurmak
  • Bugünlere nasıl geldik, bundan sonra ne olur?
  • Pandemi döneminde değişen kişisel ve kurumsal öncelikler ve değerler
  • Yönetici tutumu ve psikolojik sermeyesi

Hayatın Hakkını Vermek

Yüksek zekâ ve yüksek eğitim başarısıyla hayat başarısı arasındaki ilişki zayıftır. Potansiyel baskı altında ortaya çıkar. Konfor alanında yaşanan hayatlardan geriye bir hikâye kalmaz. Sahip olduklarını elde etmek için mücadele edenler potansiyellerini hayata yansıtır ve elindekilerin kıymetini bilirler.

Liderlikte Yeni Eğilimler

Geleceğin liderlerini kendi içyapılarından yetiştirmeyi hedefleyen kurumlar, hızla değişen iş ortamının taleplerini karşılayacak liderlik yetkinliklerini izlemek zorundadırlar. Sektöründe lider olmak isteyen bir şirket liderlik niteliğine sahip insanlarla çalışmalıdır. Büyük sonuçlara, ortalama performansla değil, üstün performans gösteren çalışanlarla ulaşılır. Bunun için de her düzeyde çalışanın liderlik özelliğine sahip olması gerekir.

Değerlerle Yaşamak Ve Yönetmek

İş hayatı doğru işleri, doğru yöntemle yapmayı gerektirir. Bunun devamlı olabilmesi, sürdürülebilirliğe, iyi hizmete ve kurumun ruhunun özgürleştirilmesine ihtiyaç gösterir. Bunun için de her düzeydeki yöneticinin ve bütün çalışanların kararlarını yürekten inandıkları değerlere dayanarak vermeleri gerekir. Her karar kişilerin ve kurumun sahip olduğu değerle ilişkilendirilmezse değerlerin yaşaması ve hayata geçmesi mümkün olmaz.

Yürekten Adanma

Başarı, sağlık ve mutluluk, enerjinin doğru bir şekilde kullanılmasına bağlıdır. En değerli kaynağımız zannedildiği gibi zaman değil, enerjidir. Zaman enerjiye dönüştüğünde anlam kazanır. Kişi hayata yansıttığı enerjiyle ilgili ne kadar sorumluluk alırsa o kadar güçlü ve verimli olur. Bütün başarılı sanatçı, sporcu ve iş hayatındaki girişimci ve yöneticilerin ortak özelliği yaptıkları işe kendilerini yürekten adamalarıdır.

Bedensel, zihinsel, duygusal ve ruhsal enerjinin hayata yansıtılması.

İçinizdeki Zirveye Çıkın

Çalışanların performanslarının yöneticileri ve iş arkadaşlarıyla olan ilişkilerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu biliyoruz. Olumlu ilişki ortamı kişiye topluluk kültürünün oluşturduğu, ait olma ve korunma duygusu verir. Her çalışan yeterli ücretin yanı sıra, iş liderinin kendisini değerli hissettirmesine ve yaptığı işi anlamlı bulmasına ihtiyacı vardır. Hangi düzeyde olursa olsun etkili liderler bu duyguları çalışanlarına verirler.

Kişilik psikolojisinin bilimsel temellerine aşina olmak, insanların farklılıklarını fark etmeye ve bunu kabullenmeye imkân verir. Böylece de her bireyi kişiselleştirerek ve özelleştirerek yaklaşarak yönetir.

Türk Kültüründe Yönetmek

Batı dillerinde “vefa”, “hatır”, “gönül” kelimelerinin karşılığı yoktur. Çünkü bu dillere kaynaklık eden kültürlerde bu kavramlar yoktur. Buna karşılık “vizyon”, “misyon”, “strateji”, “plan” kavramlarının karşılığı da bizim dilimizde bulunmaz. Bizim geleneğimize göre “kervan yolda düzülür, istimi arkadan gelir”.

Bir kültürün düşünme biçimi yansıtan dil psikolojisi, bu tür kavramların oluşmasının ya da oluşmamasın nedenlerini ve bu günkü hayata olan izdüşümlerini ortaya koymaktadır. Bu seminer, aynı dil psikolojisi gibi Türk iş dünyasının kendi kültür değerlerinden nasıl etkilendiğini ve bu değerleri dikkate alan bir liderin hem ülke çapında hem de dünyada nasıl başarılı olabileceğine dair ipuçları vermektedir.

Videolar

Doğan
Taşkent

Elektrik – Elektrofizik Mühendisi, İnovasyon Danışmanı

Teknoloji Anlatıcısı

Patent

Endüstri 4:0

İlaç Sektöründe Gelişmeler

Yapay Zeka

İnovasyon

Biyografi

Teknoloji anlatıcısı ve danışmanı Doğan Taşkent, Türkiye’nin hızlı ilerleme kaydedebilmesi için biyoteknoloji, nanoteknoloji ve yeşil teknoloji gibi alanlarda öne çıkması gerektiğini söylüyor. Bu gelişim dizgesinde atlanmaması gereken en önemli unsurlar ise teknoloji yaratmak ve Endüstri 4.0’a entegrasyon.

İnovasyon, teknoloji

Taşkent, girişimcilik, inovasyon, rekabet ve start-up ekosistemi gibi konularda “model sunan” bir konuşmacı, teknoloji anlatıcısı; kariyerinin önemli yıllarını teknoloji üretimi alanında geçirdiği için konuşmalarında geleceği ve inovasyonu merkezine alıyor. Kariyerine adım attığı Lucent Technologies Bell Laboratories’de (New Jersey) fiberoptik ağ sistemleri gurubunda Ar-Ge mühendisi, uzman danışman ve uzman eğitimci olarak 1998-2005 yıllarında görev alan Taşkent, bu süre zarfında Verizon, BT, Telia, Deutsche Telekom, Global Crossing, Qwest ve UPC şirketlerinin değişiklik kıtalardaki elektro-optik ağ altyapılarının kurulumlarını üstlendi.

Bugün Taşkent’in bir “teknoloji misyoneri” olarak tanımlanmasında, o dönemde edindiği tecrübenin önemli rolü bulunuyor. New York’taki Lucent Worldwide Services grubunda “Knowledge Management”, “Competency Management” ve “Telekom Teknolojileri” alanlarında danışmanlık yapan Taşkent, telekomünikasyon, yenilenebilir enerji ve girişimcilik ekosistemi içinde şirket yapılandırma danışmanı olarak çalıştı. Taşkent, son yıllarda birçok iş planı yarışması ve startup şirketinin hayata geçmesinde rol oynadı.

Start-up’lara mentörlük

Bugüne kadar 2000+ start-up dinlemiş, 200+ start-up’a mentörlük vermiş, 100+ start-up şirketinin hayata geçmesinde rol oynamış olan Taşkent, 50 teknoloji transfer ofisiyle çalıştı. Taşkent, yalnızca Türkiye’nin değil küresel anlamda insanlığın en önemli gelişme ve yaşam ekseni olan sağlık sektöründe çalışmalarını yoğunlaştırmayı seçti. Rekabetçi sağlık çalışmaları için patent-inovasyon ve insan kaynağı üçgeninde sağlık politikaları geliştirmenin peşinde koşuyor.

Girişimciliğe dair güncel gelişmeleri konuşmacı olarak katıldığı toplantılarda dile getiren Taşkent eskiden de girişimcilik olduğunu ancak “eksik” olduğunu ifade ediyor. Taşkent’e göre sürdürülebilir bir ekosistemin oluşması için tüm dünyanın kullandığı Finans, Pazar, İnsan Kaynakları, Kültür, Kanunlar ve Destekleyici unsurları barındıran modelleme benimsenmeli.

Taşkent’in fütüristik kariyer yolculuğunu temel ve yüksek eğitiminde de görmek mümkün. Kariyeri Eidgenösische Technische Hochschule Zürich (ETH) Elektrik Mühendisliği Fakültesi’nden mezun olmasının ardından başlayan Taşkent, Massachusetts Institute of Technology (MIT) ve Polytechnic Institue of NYU Üniversitesi’nde doktora programına girdi, elektrofizik dalında özellikle lazerler üzerine araştırma yapmaya başladı. Elektrofizik ve teknoloji MBA konularında yüksek lisans derecesi alarak mezun oldu. MIT Enterprise Forum Türkiye Kurucu Başkanlığını, Ege Üniversitesi Teknopark Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, Teknoloji Transferi Profesyonelleri Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, Endeavor Türkiye Danışma Kurulu Üyeliği, İsviçre Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı, DEİK İsviçre Konseyi Başkan Vekilliğini yaptı. Çalışma hayatını bireysel kariyerin ötesinde geniş bir yelpazede yorumlayan Taşkent, toplumsal fayda ve farkındalık yaratabileceğini düşündüğü teknoloji ve inovasyon konularında başrolde olmaktan ve zaman harcamaktan asla çekinmeden yoğun çalışmalar yapıyor.  Taşkent, konuşma ve sunumlarını ana dili Türkçe dışında İngilizce ve Almanca olarak da yapıyor.

Konuşma Konuları

  • Yapay zeka
  • Teknoloji nasıl geliştirilir?
  • Endüstri 4:0 Türkiye’nin işine yarar mı?
  • Teknoloji bizi nerede ayrıştıracak?
  • Operasyonel verimlilik İsviçre modeli endüstri Türkiye’ye uyar mı?
  • Girişimci gladyatör olmalı
  • Türkiye’den Elon Musk çıkarmanın formülü
  • Burası Silikon Vadisi değil, İstanbul’da Mahmutpaşa
  • Teknoloji-yaşam döngüsü
  • Satranç üzerinden stratejik düşünce
  • Darwin, feminizm, Çarşı; aralarındaki inovasyon bağı nedir?

Videolar



[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]